Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi

	MEDYAYA SIKI DENETİM
	23 Aralık 2013, Pazartesi

zaman.com.tr, Fazlı Mert, Metin Ormancı - 22 Aralık 2013

MEDYAYA SIKI DENETİM

FAZLI MERT -METİN ORMANCI - İSTANBUL
23 Aralık 2013

Yolsuzluk operasyonunun ardından Emniyet’te başlatılan tasfiyeleri ve Adlî Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişikliği, gazetecilere yönelik düzenleme takip etti. Basın mensuplarının emniyet müdürlüğü hizmet binalarına girişleri yasaklandı. Karar, önceki gece saat 03.32’de elektronik posta ile emniyet muhabirlerine iletildi.

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının etkileri, Emniyet’teki tasfiyeler ve Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişiklikle sınırlı kalmadı. Medyaya yönelik de yeni bir uygulama yürürlüğe girdi. Emniyet müdürlüklerindeki basın odalarının kapısına kilit vuruldu. Karar, emniyet muhabirlerine dün sabaha karşı 03.32’te elektronik posta ile bildirildi. Gazetecilerden giriş kartları ve basın odası anahtarları geri istendi. Herhangi bir gelişme veya basın açıklaması olduğu takdirde davet edilecekleri açıklandı. Türkiye genelinde meslek örgütleri, karara sert tepki gösterdi. Gazeteciler Cemiyeti, yayınladığı bildiride, “Demokratik bir ülkede böyle bir uygulama olamaz. Basın özgürlüğüne açıkça müdahale ve sansürdür. Böylesine bir uygulama 12 Eylül’de bile görülmedi.” ifadelerine verdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden yapılan açıklamada “Bu kadar ilkel bir yasaklama daha önce görülmemiştir.” denildi. Türkiye Gazeteciler Sendikası da tepkisini şöyle dile getirdi: “Hükümet, karşıtı olan sesleri, baskı, zor ve tehdit ile susturmak istiyor.”

Emniyet Genel Müdürlüğü, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından şoke eden bir karara imza attı. 22 Aralık itibarıyla basın mensuplarının Türkiye genelinde emniyet müdürlüğü hizmet binalarına girişi yasaklandı. Herhangi bir gelişme veya basın açıklaması olduğu takdirde basın mensuplarının emniyete davet edilecekleri belirtildi. Bunun üzerine rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının yürütüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi ve Gayrettepe’de bulunan yerleşkelerindeki basın odaları da kapatıldı. Karar, basın odalarında görev yapan gazetecilere önceki gece 03.32’de gönderilen elektronik posta ile bildirildi. Sabah, gazeteleri adına görev yaptıkları emniyet müdürlüğü önünde binaya girişlerine izin verilmeyen gazeteciler, büyük bir şok yaşadı. Ulusal gazete, televizyon ve ajanslara bağlı muhabirlerden emniyet giriş kartları ve basın odası anahtarlarını geriye isteyen Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri, basın mensuplarının yerleşkeye girişine de izin vermedi. Vatan Caddesi’ndeki emniyet müdürlüğü önünde toplanan gazeteciler, durumu protesto etti.

Nokta muhabirliği olarak da bilinen emniyet basın odalarında 1970’li yılardan beri gazeteciler görev yapıyor. Emniyet basın odaları, Emniyet Müdürlüğü’nün Sansaryan Han’da bulunduğu günden beri gazetecilere hizmet veriyordu. 1980’li yıllarda Gayrettepe’de bulunan İl Emniyet Müdürlüğü binasında da gazeteciler için basın odası kullanıma açılmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ana yerleşke olarak hizmet verdiği Vatan Caddesi’ndeki binasında ise 1994 yılından beri basın odası bulunuyor. Ulusal gazete, televizyon ve ajanslara bağlı olarak yaklaşık 30 gazeteci emniyetteki gelişmeleri haberleştirerek kurumlarına aktarıyor. Karara meslek örgütlerinden de sert tepki geldi. Uygulamanın bir an önce durdurulması istenen tepkiler şöyle:

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Ülke gündeminin ‘hırsızlık’, ‘yolsuzluk’ gibi son derece ağır ithamlarla meşgul olduğu bugünlerde yayımlanan genelge son derece manidardır. Bu genelge toplumun bilgi edinme hakkını engellemek olduğu kadar, sansürcü bir uygulamadır. 12 Eylül döneminde bile gazeteciler böyle bir uygulamaya maruz kalmadı. Türkiye’de böyle bir dönem yaşanmadı. Toplumun gerçekleri görmeye, öğrenmeye en fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde alınan yasaklama kararını kınıyor, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nü Türk basın tarihine kara bir leke olarak geçecek bu kararı yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Bu karar, sansürden daha öte. Bu uygulama, ‘gazetecilik yaptırmam’ demek. Utanç verici bir tablo. Emniyete yasak koymanın Meclis muhabirlerine yasak koymaktan hiçbir farkı yok. Ben 40 yıla yakın bir süredir gazetecilik yapıyorum. Böyle bir uygulama görmedim. Darbe dönemlerinde birçok yasak vardı fakat bu kadar ilkel bir yasaklama hiçbir zaman olmadı. Demokratik toplumlarda kabul edilemeyecek bir uygulamadır.

Türkiye Gazeteciler Sendikası: Yolsuzluk operasyonunda, bakan çocuklarının da tutuklanmasının ardından hükümet; polisleri, savcıları görevden almayı tercih etti. Gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştı. Bu yasa da onun bir parçasıdır. Hükümet, karşıtı olan tüm sesleri, baskı, zor ve tehdit ile susturmak istiyor. Gazeteciler olarak bu kuşatmanın karşısında örgütlü mücadelemizle duracağız.

Doğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu: Bu uygulama toplumun bilgi edinme hakkını engellemektir. Yapılan soruşturmaların gizlilik ilkesine saygı gösterdiğimiz gibi, basının haber alma hakkına da saygı gösterilmeli. Genelge yeniden gözden geçirilmeli.

Gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak: Yolsuzluk operasyonu ortaya çıktığından beri hükümet, atması gereken adımların tam tersini atıyor. Polislerin görevden alınması, yapılan yönetmelik değişiklikleri son olarak da basın mensuplarına bir yasak getirilmesi... Oysa ne kadar şeffaf olursanız halk nezdinde inandırıcılığınız o kadar artar. Hatırladığım kadarıyla daha önce bu şekilde bir yasak olmadı. Emniyet’e girişi yasaklamakla haberlerin akışını hiçbir şekilde engelleyemezler.